تفسير ابن كثر - سورة الفاتحة الآية 1 | تواصل | القرآن الكريم

مرحباً بك زائرنا الكريم .. لك حرية الإستفادة والنشر

Surah Tevbe Suresi

Türkçe

Surah Tevbe Suresi - Aya count 129
Facebook Twitter Google+ Pinterest Reddit StumbleUpon Linkedin Tumblr Google Bookmarks Email
بَرَاءَةٌ مِّنَ اللَّهِ وَرَسُولِهِ إِلَى الَّذِينَ عَاهَدتُّم مِّنَ الْمُشْرِكِينَ ( 1 ) Tevbe Suresi - Aya 1
Allah'dan ve Resulü'nden bir ültimatomdur bu, kendileriyle antlasma yaptiginiz müsriklere:
فَسِيحُوا فِي الْأَرْضِ أَرْبَعَةَ أَشْهُرٍ وَاعْلَمُوا أَنَّكُمْ غَيْرُ مُعْجِزِي اللَّهِ ۙ وَأَنَّ اللَّهَ مُخْزِي الْكَافِرِينَ ( 2 ) Tevbe Suresi - Aya 2
Bundan böyle yeryüzünde dört ay daha istediginiz gibi gezip dolasin. Sunu da bilin ki, Allah'i aciz birakacak degilsiniz. Allah kâfirleri mutlaka perisan edecektir.
وَأَذَانٌ مِّنَ اللَّهِ وَرَسُولِهِ إِلَى النَّاسِ يَوْمَ الْحَجِّ الْأَكْبَرِ أَنَّ اللَّهَ بَرِيءٌ مِّنَ الْمُشْرِكِينَ ۙ وَرَسُولُهُ ۚ فَإِن تُبْتُمْ فَهُوَ خَيْرٌ لَّكُمْ ۖ وَإِن تَوَلَّيْتُمْ فَاعْلَمُوا أَنَّكُمْ غَيْرُ مُعْجِزِي اللَّهِ ۗ وَبَشِّرِ الَّذِينَ كَفَرُوا بِعَذَابٍ أَلِيمٍ ( 3 ) Tevbe Suresi - Aya 3
Ayrica büyük hac günü Allah ve Rasulü tarafindan insanlara bir ilandir ki, Allah da Resulü de müsriklerle yapilan antlasmalara artik bagli degildir. Eger hemen tevbe ederseniz, bu sizin için hayirlidir. Yok yine tevbeden yüz çevirirseniz biliniz ki, Allah'i yildiracak degilsiniz. Kâfirleri aci bir azap ile müjdele.
إِلَّا الَّذِينَ عَاهَدتُّم مِّنَ الْمُشْرِكِينَ ثُمَّ لَمْ يَنقُصُوكُمْ شَيْئًا وَلَمْ يُظَاهِرُوا عَلَيْكُمْ أَحَدًا فَأَتِمُّوا إِلَيْهِمْ عَهْدَهُمْ إِلَىٰ مُدَّتِهِمْ ۚ إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الْمُتَّقِينَ ( 4 ) Tevbe Suresi - Aya 4
Ancak kendileriyle antlasma yapmis oldugunuz müsriklerden size olan ahitlerinde hiçbir eksiklik yapmamis ve sizin aleyhinize hiçbir kimseye yardimda bulunmamis olanlar bunun disindadir. Siz de onlarla olan antlasmanizin hükümlerine antlasma süresinin sonuna kadar uyunuz. Muhakkak ki, Allah müttakileri sever.
فَإِذَا انسَلَخَ الْأَشْهُرُ الْحُرُمُ فَاقْتُلُوا الْمُشْرِكِينَ حَيْثُ وَجَدتُّمُوهُمْ وَخُذُوهُمْ وَاحْصُرُوهُمْ وَاقْعُدُوا لَهُمْ كُلَّ مَرْصَدٍ ۚ فَإِن تَابُوا وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ وَآتَوُا الزَّكَاةَ فَخَلُّوا سَبِيلَهُمْ ۚ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ ( 5 ) Tevbe Suresi - Aya 5
Su haram aylar bir çikti mi artik o müsrikleri nerede bulursaniz öldürün, yakalayin, hapsedin ve bütün geçit baslarini tutun. Eger tevbe ederler ve namaz kilip zekati verirlerse onlari serbest birakin. Muhakkak ki, Allah çok bagislayandir, çok merhamet edendir.
وَإِنْ أَحَدٌ مِّنَ الْمُشْرِكِينَ اسْتَجَارَكَ فَأَجِرْهُ حَتَّىٰ يَسْمَعَ كَلَامَ اللَّهِ ثُمَّ أَبْلِغْهُ مَأْمَنَهُ ۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لَّا يَعْلَمُونَ ( 6 ) Tevbe Suresi - Aya 6
Eger müsriklerden biri aman dilerse, ona aman ver. Ta ki, Allah'in kelâmini dinlesin. Sonra onu güvenlik içinde oldugu yere kadar gönder. Çünkü bunlar gerçekten de bilgisiz bir kavimdirler.
كَيْفَ يَكُونُ لِلْمُشْرِكِينَ عَهْدٌ عِندَ اللَّهِ وَعِندَ رَسُولِهِ إِلَّا الَّذِينَ عَاهَدتُّمْ عِندَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ ۖ فَمَا اسْتَقَامُوا لَكُمْ فَاسْتَقِيمُوا لَهُمْ ۚ إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الْمُتَّقِينَ ( 7 ) Tevbe Suresi - Aya 7
O müsriklerin Allah katinda ve Resulü katinda herhangi bir ahdi nasil olabilir? Ancak Mescid-i Haram yaninda antlasma yaptiklariniz var ki, bunlar size karsi dogru durdukça siz de onlara dogru olun. Allah (hainlikten) sakinanlari elbette sever.
كَيْفَ وَإِن يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ لَا يَرْقُبُوا فِيكُمْ إِلًّا وَلَا ذِمَّةً ۚ يُرْضُونَكُم بِأَفْوَاهِهِمْ وَتَأْبَىٰ قُلُوبُهُمْ وَأَكْثَرُهُمْ فَاسِقُونَ ( 8 ) Tevbe Suresi - Aya 8
Onlarla nasil sözlesme olabilir ki, sizin aleyhinize ellerine bir firsat geçse, hakkinizda ne bir antlasma gözetirler, ne de bir yemin. Dil ucuyla sizi hosnud etmeye çalisirlar, fakat kalbleri o kadarina da razi olmaz. Zaten onlarin çogu fasiktirlar.
اشْتَرَوْا بِآيَاتِ اللَّهِ ثَمَنًا قَلِيلًا فَصَدُّوا عَن سَبِيلِهِ ۚ إِنَّهُمْ سَاءَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ ( 9 ) Tevbe Suresi - Aya 9
Allah'in âyetlerini az bir çikara degistirdiler de Allah yolundan engellediler. Gerçekten de bunlar ne fena seyler yapageldiler.
لَا يَرْقُبُونَ فِي مُؤْمِنٍ إِلًّا وَلَا ذِمَّةً ۚ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْمُعْتَدُونَ ( 10 ) Tevbe Suresi - Aya 10
Bir mümin hakkinda ne bir yemin gözetirler, ne de bir antlasma. Bunlar iste böyle haddi asan kimselerdir.
فَإِن تَابُوا وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ وَآتَوُا الزَّكَاةَ فَإِخْوَانُكُمْ فِي الدِّينِ ۗ وَنُفَصِّلُ الْآيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ ( 11 ) Tevbe Suresi - Aya 11
Eger tevbe ederler, namazi kilarlar, zekati verirlerse dinde kardesleriniz olurlar. Biz âyetleri, bilen bir kavme açiklariz.
وَإِن نَّكَثُوا أَيْمَانَهُم مِّن بَعْدِ عَهْدِهِمْ وَطَعَنُوا فِي دِينِكُمْ فَقَاتِلُوا أَئِمَّةَ الْكُفْرِ ۙ إِنَّهُمْ لَا أَيْمَانَ لَهُمْ لَعَلَّهُمْ يَنتَهُونَ ( 12 ) Tevbe Suresi - Aya 12
Eger verdikleri sözden sonra yeminlerini bozar ve dininize dil uzatirlarsa, o küfür öncülerini hemen öldürün. Çünkü onlarin yeminleri yoktur. Ola ki, vazgeçerler.
أَلَا تُقَاتِلُونَ قَوْمًا نَّكَثُوا أَيْمَانَهُمْ وَهَمُّوا بِإِخْرَاجِ الرَّسُولِ وَهُم بَدَءُوكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ ۚ أَتَخْشَوْنَهُمْ ۚ فَاللَّهُ أَحَقُّ أَن تَخْشَوْهُ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ ( 13 ) Tevbe Suresi - Aya 13
Yeminlerini bozan, Peygamber'i yurdundan çikarmaya azmeden ve üstelik ilk önce size saldirmaya baslayanlara karsi savasmaz misiniz? Yoksa onlardan korkuyor musunuz? Eger mümin iseniz her seyden önce Allah'dan korkmalisiniz.
قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللَّهُ بِأَيْدِيكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُّؤْمِنِينَ ( 14 ) Tevbe Suresi - Aya 14
Onlarla savasin ki Allah, sizin ellerinizle onlarin cezasini versin ve ... onlari rezil ve rüsvay etsin, yardimiyla sizi onlara muzaffer kilsin. Ve mümin bir kavmin yüreklerini ferahlandirsin.
وَيُذْهِبْ غَيْظَ قُلُوبِهِمْ ۗ وَيَتُوبُ اللَّهُ عَلَىٰ مَن يَشَاءُ ۗ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ ( 15 ) Tevbe Suresi - Aya 15
Ve kalblerindeki öfkeyi gidersin. Allah diledigine tevbeyi nasib eder. Allah her seyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.
أَمْ حَسِبْتُمْ أَن تُتْرَكُوا وَلَمَّا يَعْلَمِ اللَّهُ الَّذِينَ جَاهَدُوا مِنكُمْ وَلَمْ يَتَّخِذُوا مِن دُونِ اللَّهِ وَلَا رَسُولِهِ وَلَا الْمُؤْمِنِينَ وَلِيجَةً ۚ وَاللَّهُ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ ( 16 ) Tevbe Suresi - Aya 16
Yoksa siz hep kendi halinize terk olunacaginizi mi sandiniz? Allah'in, içinizden cihad edenleri ve Allah'tan, Resulü'nden, müminlerden baska kimseye siginmayan ve baskaca siginacak bir yer aramayanlari görmedigini mi (zannediyorsunuz)? Allah bütün yaptiklarinizdan haberdardir.
مَا كَانَ لِلْمُشْرِكِينَ أَن يَعْمُرُوا مَسَاجِدَ اللَّهِ شَاهِدِينَ عَلَىٰ أَنفُسِهِم بِالْكُفْرِ ۚ أُولَٰئِكَ حَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ وَفِي النَّارِ هُمْ خَالِدُونَ ( 17 ) Tevbe Suresi - Aya 17
Müsrikler kendi inkârlarina kendileri sahit olup dururlarken Allah'in mescidlerini imar etmeleri mümkün degildir. Onlarin bütün yaptiklari bosa gitmistir. Ve onlar ates içinde ebedi olarak kalacaklardir.
إِنَّمَا يَعْمُرُ مَسَاجِدَ اللَّهِ مَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَأَقَامَ الصَّلَاةَ وَآتَى الزَّكَاةَ وَلَمْ يَخْشَ إِلَّا اللَّهَ ۖ فَعَسَىٰ أُولَٰئِكَ أَن يَكُونُوا مِنَ الْمُهْتَدِينَ ( 18 ) Tevbe Suresi - Aya 18
Allah'in mescidlerini, ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan, namazi kilan, zekati veren ve Allah'dan baskasindan korkmayan kimseler imar ederler. Iste hidayet üzere olduklari umulanlar bunlardir.
أَجَعَلْتُمْ سِقَايَةَ الْحَاجِّ وَعِمَارَةَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ كَمَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَجَاهَدَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ ۚ لَا يَسْتَوُونَ عِندَ اللَّهِ ۗ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ ( 19 ) Tevbe Suresi - Aya 19
Siz hacilara su dagitma ve Mescid-i Haram'i imar etme isiyle Allah'a ve ahiret gününe iman edip, Allah yolunda cihad edenlerin yaptigi isi bir mi tutuyorsunuz? Bunlar Allah katinda esit olamazlar. Allah zalimler topluluguna hidayet ihsan etmez.
الَّذِينَ آمَنُوا وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ أَعْظَمُ دَرَجَةً عِندَ اللَّهِ ۚ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْفَائِزُونَ ( 20 ) Tevbe Suresi - Aya 20
Iman edip de hicret edip, mallariyla, canlariyla Allah yolunda cihad edenler, Allah katinda en büyük dereceye sahiptirler. Iste bunlar murada ermis olan mutlu kullardir.
يُبَشِّرُهُمْ رَبُّهُم بِرَحْمَةٍ مِّنْهُ وَرِضْوَانٍ وَجَنَّاتٍ لَّهُمْ فِيهَا نَعِيمٌ مُّقِيمٌ ( 21 ) Tevbe Suresi - Aya 21
Rab'leri, onlari kendi katindan bir rahmet, bir riza ve bir cennetle müjdeler ki o cennette onlar için bitmez tükenmez nimetler vardir.
خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا ۚ إِنَّ اللَّهَ عِندَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ ( 22 ) Tevbe Suresi - Aya 22
Onlar orada ebedi kalirlar. Çünkü en büyük mükâfat Allah katindadir.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا آبَاءَكُمْ وَإِخْوَانَكُمْ أَوْلِيَاءَ إِنِ اسْتَحَبُّوا الْكُفْرَ عَلَى الْإِيمَانِ ۚ وَمَن يَتَوَلَّهُم مِّنكُمْ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ ( 23 ) Tevbe Suresi - Aya 23
Ey iman edenler! Eger babalariniz ve kardesleriniz imana karsilik küfürden hoslaniyorlarsa, onlari dost edinmeyiniz. Sizden her kim onlari dost edinirse iste onlar da zalimlerin ta kendileridir.
قُلْ إِن كَانَ آبَاؤُكُمْ وَأَبْنَاؤُكُمْ وَإِخْوَانُكُمْ وَأَزْوَاجُكُمْ وَعَشِيرَتُكُمْ وَأَمْوَالٌ اقْتَرَفْتُمُوهَا وَتِجَارَةٌ تَخْشَوْنَ كَسَادَهَا وَمَسَاكِنُ تَرْضَوْنَهَا أَحَبَّ إِلَيْكُم مِّنَ اللَّهِ وَرَسُولِهِ وَجِهَادٍ فِي سَبِيلِهِ فَتَرَبَّصُوا حَتَّىٰ يَأْتِيَ اللَّهُ بِأَمْرِهِ ۗ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْفَاسِقِينَ ( 24 ) Tevbe Suresi - Aya 24
Onlara de ki; eger babalariniz, ogullariniz, kardesleriniz, kadinlariniz, akrabalariniz, kabileniz, elde ettiginiz mallar, kesada ugramasindan korktugunuz ticaret, hoslandiginiz evler ve meskenler, size Allah ve Resulünden ve Allah yolunda cihaddan daha sevimli ise, artik Allah'in emri gelinceye kadar bekleyin. Allah böyle fasiklar topluluguna hidayet nasip etmez.
لَقَدْ نَصَرَكُمُ اللَّهُ فِي مَوَاطِنَ كَثِيرَةٍ ۙ وَيَوْمَ حُنَيْنٍ ۙ إِذْ أَعْجَبَتْكُمْ كَثْرَتُكُمْ فَلَمْ تُغْنِ عَنكُمْ شَيْئًا وَضَاقَتْ عَلَيْكُمُ الْأَرْضُ بِمَا رَحُبَتْ ثُمَّ وَلَّيْتُم مُّدْبِرِينَ ( 25 ) Tevbe Suresi - Aya 25
Inkâr kabul etmez bir durumdur ki, Allah size birçok yerde yardim etti. Özellikle Huneyn Günü ki, o gün kendi çoklugunuz size güven vermisti de o gün size onun bir faydasi olmamisti. Yeryüzü bütün genisligine ragmen basiniza dar gelmisti. Sonra da bozguna ugrayarak gerisin geri dönüp kaçmaya baslamistiniz.
ثُمَّ أَنزَلَ اللَّهُ سَكِينَتَهُ عَلَىٰ رَسُولِهِ وَعَلَى الْمُؤْمِنِينَ وَأَنزَلَ جُنُودًا لَّمْ تَرَوْهَا وَعَذَّبَ الَّذِينَ كَفَرُوا ۚ وَذَٰلِكَ جَزَاءُ الْكَافِرِينَ ( 26 ) Tevbe Suresi - Aya 26
Sonra Allah, Resulünün üzerine ve müminlerin üzerine sekinetini (kalplere huzur veren rahmetini) indirdi ve gözle görmediginiz ordular indirdi de kendisini tanimayan kâfirleri azaba ugratti. Ve o kâfirlerin cezasi iste budur.
ثُمَّ يَتُوبُ اللَّهُ مِن بَعْدِ ذَٰلِكَ عَلَىٰ مَن يَشَاءُ ۗ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ ( 27 ) Tevbe Suresi - Aya 27
Sonra bütün bu olup bitenlerin arkasindan Allah, diledigine tevbe nasib eder. Allah çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنَّمَا الْمُشْرِكُونَ نَجَسٌ فَلَا يَقْرَبُوا الْمَسْجِدَ الْحَرَامَ بَعْدَ عَامِهِمْ هَٰذَا ۚ وَإِنْ خِفْتُمْ عَيْلَةً فَسَوْفَ يُغْنِيكُمُ اللَّهُ مِن فَضْلِهِ إِن شَاءَ ۚ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ حَكِيمٌ ( 28 ) Tevbe Suresi - Aya 28
Ey iman edenler! Müsrikler bir pisliktirler. Artik bu yildan sonra Mescid-i Haram'a yaklasmasinlar. Eger yoksulluktan korkarsaniz Allah sizi dilediginde lütuf ve ihsaniyla zenginlestirecektir. Allah gerçekten alîmdir, hakîmdir.
قَاتِلُوا الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَلَا بِالْيَوْمِ الْآخِرِ وَلَا يُحَرِّمُونَ مَا حَرَّمَ اللَّهُ وَرَسُولُهُ وَلَا يَدِينُونَ دِينَ الْحَقِّ مِنَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ حَتَّىٰ يُعْطُوا الْجِزْيَةَ عَن يَدٍ وَهُمْ صَاغِرُونَ ( 29 ) Tevbe Suresi - Aya 29
Kendilerine kitap verilenlerden olduklari halde ne Allah'a, ne ahiret gününe inanmayan, Allah'in ve Resulünün haram kildigini haram tanimayan ve hak dini din edinmeyen kimselere alçalmis olduklari halde elden cizye verecekleri hale gelinceye kadar savas yapin.
وَقَالَتِ الْيَهُودُ عُزَيْرٌ ابْنُ اللَّهِ وَقَالَتِ النَّصَارَى الْمَسِيحُ ابْنُ اللَّهِ ۖ ذَٰلِكَ قَوْلُهُم بِأَفْوَاهِهِمْ ۖ يُضَاهِئُونَ قَوْلَ الَّذِينَ كَفَرُوا مِن قَبْلُ ۚ قَاتَلَهُمُ اللَّهُ ۚ أَنَّىٰ يُؤْفَكُونَ ( 30 ) Tevbe Suresi - Aya 30
Yahudiler, "Uzeyir Allah'in oglu" dediler, Hiristiyanlar da "Mesih Allah'in oglu", dediler. Bu onlarin kendi agizlariyla uydurduklari sözlerdir. Daha önce inkâra sapmis olanlarin sözlerine benzetiyorlar. Allah onlari kahretsin, nasil da saptiriyorlar!
اتَّخَذُوا أَحْبَارَهُمْ وَرُهْبَانَهُمْ أَرْبَابًا مِّن دُونِ اللَّهِ وَالْمَسِيحَ ابْنَ مَرْيَمَ وَمَا أُمِرُوا إِلَّا لِيَعْبُدُوا إِلَٰهًا وَاحِدًا ۖ لَّا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ۚ سُبْحَانَهُ عَمَّا يُشْرِكُونَ ( 31 ) Tevbe Suresi - Aya 31
Onlar, Allah'dan baska bilginlerini ve rahiplerini de kendilerine Rab edindiler, Meryem oglu Mesih'i de. Oysa onlar bir olan Allah'a ibadet etmekle emrolunmuslardi. Allah'dan baska hiçbir ilâh yoktur. O, müsriklerin ortak kostugu seylerden de münezzehtir.
يُرِيدُونَ أَن يُطْفِئُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللَّهُ إِلَّا أَن يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ ( 32 ) Tevbe Suresi - Aya 32
Allah'in nurunu agizlariyla söndürmek istiyorlar, Allah da razi olmuyor. Fakat kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlamayi diliyor.
هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَىٰ وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ ( 33 ) Tevbe Suresi - Aya 33
O öyle bir Allah'dir ki, Resulünü hidayetle ve hak dinle bütün dinlere üstün kilmak için göndermistir. Müsrikler hoslanmasalar da.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنَّ كَثِيرًا مِّنَ الْأَحْبَارِ وَالرُّهْبَانِ لَيَأْكُلُونَ أَمْوَالَ النَّاسِ بِالْبَاطِلِ وَيَصُدُّونَ عَن سَبِيلِ اللَّهِ ۗ وَالَّذِينَ يَكْنِزُونَ الذَّهَبَ وَالْفِضَّةَ وَلَا يُنفِقُونَهَا فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَبَشِّرْهُم بِعَذَابٍ أَلِيمٍ ( 34 ) Tevbe Suresi - Aya 34
Ey iman edenler, surasi bir gerçektir ki, yahudi hahamlari ile hiristiyan rahiplerinin bir çogu insanlarin mallarini haksiz yere yerler ve Allah yolundan saptirirlar. Bir de altin ve gümüsü hazineye doldurup, onlari Allah yolunda sarfetmeyenleri bu yüzden acikli bir azap ile müjdele!
يَوْمَ يُحْمَىٰ عَلَيْهَا فِي نَارِ جَهَنَّمَ فَتُكْوَىٰ بِهَا جِبَاهُهُمْ وَجُنُوبُهُمْ وَظُهُورُهُمْ ۖ هَٰذَا مَا كَنَزْتُمْ لِأَنفُسِكُمْ فَذُوقُوا مَا كُنتُمْ تَكْنِزُونَ ( 35 ) Tevbe Suresi - Aya 35
O gün o altin ve gümüslerin üstü cehennem atesinde kizdirilacak da bunlarla alinlari, yanlari ve sirtlari daglanacak (onlara): "Iste bu kendi caniniz için saklayip biriktirdiginiz seydir. Haydi simdi tadin bakalim su biriktirdiginiz seyin tadini!" denilecek.
إِنَّ عِدَّةَ الشُّهُورِ عِندَ اللَّهِ اثْنَا عَشَرَ شَهْرًا فِي كِتَابِ اللَّهِ يَوْمَ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ مِنْهَا أَرْبَعَةٌ حُرُمٌ ۚ ذَٰلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ ۚ فَلَا تَظْلِمُوا فِيهِنَّ أَنفُسَكُمْ ۚ وَقَاتِلُوا الْمُشْرِكِينَ كَافَّةً كَمَا يُقَاتِلُونَكُمْ كَافَّةً ۚ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ مَعَ الْمُتَّقِينَ ( 36 ) Tevbe Suresi - Aya 36
Dogrusu, Allah katinda aylarin sayisi oniki aydir. Gökleri ve yeri yarattigi günkü Allah yazisinda (böyle yazilmistir). Bunlardan dördü haram aylardir. Bu da dogru olan dinin hükmüdür. Bu sebeple bunlar hakkinda nefislerinize haksizlik yapmayiniz. Müsrikler size karsi topyekün savastiklari gibi siz de onlara karsi topyekün savas açin. Ve iyi bilin ki, Allah müttakilerle beraberdir.
إِنَّمَا النَّسِيءُ زِيَادَةٌ فِي الْكُفْرِ ۖ يُضَلُّ بِهِ الَّذِينَ كَفَرُوا يُحِلُّونَهُ عَامًا وَيُحَرِّمُونَهُ عَامًا لِّيُوَاطِئُوا عِدَّةَ مَا حَرَّمَ اللَّهُ فَيُحِلُّوا مَا حَرَّمَ اللَّهُ ۚ زُيِّنَ لَهُمْ سُوءُ أَعْمَالِهِمْ ۗ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِرِينَ ( 37 ) Tevbe Suresi - Aya 37
O "Nesi'" (denilen bir haram ayi geciktirmek âdeti), olsa olsa küfürde fazlaliktir ki, kâfirler onunla sasirtilir, onu bir yil helâl, bir yil haram sayarlar ki, Allah'in haram kildiginin sayisina uydursunlar da Allah'in haram kildigini helâl kilsinlar. Iste böylece kendilerine kötü isleri güzel gösterildi. Allah da kâfir olan bir kavmi dogru yola iletmez.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انفِرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الْأَرْضِ ۚ أَرَضِيتُم بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الْآخِرَةِ ۚ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الْآخِرَةِ إِلَّا قَلِيلٌ ( 38 ) Tevbe Suresi - Aya 38
Ey iman edenler! Size ne oldu ki, "Allah yolunda cihada çikin." denilince oldugunuz yere yigilip kaldiniz. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatina razi mi oldunuz? Fakat dünya hayatinin zevki ahiretin yaninda ancak pek az birseydir.
إِلَّا تَنفِرُوا يُعَذِّبْكُمْ عَذَابًا أَلِيمًا وَيَسْتَبْدِلْ قَوْمًا غَيْرَكُمْ وَلَا تَضُرُّوهُ شَيْئًا ۗ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ ( 39 ) Tevbe Suresi - Aya 39
Eger topluca savasa katilmazsaniz, O sizi aci bir azaba ugratir ve yerinize baska bir kavmi getirir ve siz O'na zerrece bir zarar veremezsiniz. Allah'in herseye gücü yeter.
إِلَّا تَنصُرُوهُ فَقَدْ نَصَرَهُ اللَّهُ إِذْ أَخْرَجَهُ الَّذِينَ كَفَرُوا ثَانِيَ اثْنَيْنِ إِذْ هُمَا فِي الْغَارِ إِذْ يَقُولُ لِصَاحِبِهِ لَا تَحْزَنْ إِنَّ اللَّهَ مَعَنَا ۖ فَأَنزَلَ اللَّهُ سَكِينَتَهُ عَلَيْهِ وَأَيَّدَهُ بِجُنُودٍ لَّمْ تَرَوْهَا وَجَعَلَ كَلِمَةَ الَّذِينَ كَفَرُوا السُّفْلَىٰ ۗ وَكَلِمَةُ اللَّهِ هِيَ الْعُلْيَا ۗ وَاللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ ( 40 ) Tevbe Suresi - Aya 40
Eger siz ona (Peygamber'e) yardim etmezseniz, Allah ona yardim eder. Hani o kâfirler, onu Mekke'den çikardiklari vakit sadece iki kisiden biri iken, ikisi de magarada bulunduklari sirada arkadasina "Üzülme, çünkü Allah bizimledir." diyordu. Allah onun kalbine sükûnet ve kuvvet indirmisti ve onu görmediginiz bir orduyla desteklemisti. Kâfirlerin sözünü alçaltmisti. Yüce olan Allah'in kelimesidir. Ve Allah güçlüdür, hikmet sahibidir.
انفِرُوا خِفَافًا وَثِقَالًا وَجَاهِدُوا بِأَمْوَالِكُمْ وَأَنفُسِكُمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ ۚ ذَٰلِكُمْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ ( 41 ) Tevbe Suresi - Aya 41
Ey müminler! Ister hafif techizatla, ister agirlikli olarak seferber olun ve mallarinizla, canlarinizla Allah yolunda cihad edin. Eger bilirseniz böylesi sizin için daha hayirlidir.
لَوْ كَانَ عَرَضًا قَرِيبًا وَسَفَرًا قَاصِدًا لَّاتَّبَعُوكَ وَلَٰكِن بَعُدَتْ عَلَيْهِمُ الشُّقَّةُ ۚ وَسَيَحْلِفُونَ بِاللَّهِ لَوِ اسْتَطَعْنَا لَخَرَجْنَا مَعَكُمْ يُهْلِكُونَ أَنفُسَهُمْ وَاللَّهُ يَعْلَمُ إِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ ( 42 ) Tevbe Suresi - Aya 42
Eger o sefer, yakin bir ganimet ve kolay bir sefer olsaydi mutlaka pesine düser gelirlerdi. Fakat o mesakkatli yolculuk kendilerine uzun bir sefer geldi. Bununla beraber, "Bizim de gücümüz yetseydi, sizinle beraber elbette sefere çikardik." diyerek Allah'a yemin edecekler, nefislerini helake sürükleyecekler. Allah biliyor ki, onlar iyice yalancidirlar.
عَفَا اللَّهُ عَنكَ لِمَ أَذِنتَ لَهُمْ حَتَّىٰ يَتَبَيَّنَ لَكَ الَّذِينَ صَدَقُوا وَتَعْلَمَ الْكَاذِبِينَ ( 43 ) Tevbe Suresi - Aya 43
Allah seni affetsin. Dogru söyleyenler kimler, gerçekten yalancilar kimlerdir, bunlarin iyice belli olmasini beklemeden niçin onlara izin verdin?
لَا يَسْتَأْذِنُكَ الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ أَن يُجَاهِدُوا بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ ۗ وَاللَّهُ عَلِيمٌ بِالْمُتَّقِينَ ( 44 ) Tevbe Suresi - Aya 44
Allah'a ve ahiret gününe inananlar, mallariyla ve canlariyla cihad etmeyi görev bildiklerinden (zaten geri kalmak için) senden izin istemezler. Allah o muttakilerin kimler oldugunu bilir.
إِنَّمَا يَسْتَأْذِنُكَ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَارْتَابَتْ قُلُوبُهُمْ فَهُمْ فِي رَيْبِهِمْ يَتَرَدَّدُونَ ( 45 ) Tevbe Suresi - Aya 45
Senden izin isteyenler, olsa olsa Allah'a ve ahiret gününe inanmayanlar olabilir. Onlarin kalbleri hep iskillidir. Bundan dolayi süphe içinde bocalayip dururlar.
وَلَوْ أَرَادُوا الْخُرُوجَ لَأَعَدُّوا لَهُ عُدَّةً وَلَٰكِن كَرِهَ اللَّهُ انبِعَاثَهُمْ فَثَبَّطَهُمْ وَقِيلَ اقْعُدُوا مَعَ الْقَاعِدِينَ ( 46 ) Tevbe Suresi - Aya 46
Eger sizinle beraber cihada çikmak isteselerdi, elbette onunla ilgili olarak bir takim hazirliklar yaparlardi. Fakat Allah davranmalarini istemedi de onlari yoldan alikoydu ve (kendilerine): "oturun oturanlarla beraber" denildi.
لَوْ خَرَجُوا فِيكُم مَّا زَادُوكُمْ إِلَّا خَبَالًا وَلَأَوْضَعُوا خِلَالَكُمْ يَبْغُونَكُمُ الْفِتْنَةَ وَفِيكُمْ سَمَّاعُونَ لَهُمْ ۗ وَاللَّهُ عَلِيمٌ بِالظَّالِمِينَ ( 47 ) Tevbe Suresi - Aya 47
Eger içinizde sizinle beraber cihada çikmis olsalardi, bozgunculuk etmekten baska seye yaramayacaklardi ve araniza fitne sokmak için ugrasacaklardi. Içinizde onlarin laflarina kanacaklar da vardi. Allah, o zalimleri iyi bilir.
لَقَدِ ابْتَغَوُا الْفِتْنَةَ مِن قَبْلُ وَقَلَّبُوا لَكَ الْأُمُورَ حَتَّىٰ جَاءَ الْحَقُّ وَظَهَرَ أَمْرُ اللَّهِ وَهُمْ كَارِهُونَ ( 48 ) Tevbe Suresi - Aya 48
48- Surasi kesindir ki, bunlar daha önce de fitne çikarmak istediler ve sana türlü isler çevirdiler. Nihayet hak yerini buldu ve Allah'in emri onlarin zoruna gitmesine ragmen açiga çikti.
وَمِنْهُم مَّن يَقُولُ ائْذَن لِّي وَلَا تَفْتِنِّي ۚ أَلَا فِي الْفِتْنَةِ سَقَطُوا ۗ وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمُحِيطَةٌ بِالْكَافِرِينَ ( 49 ) Tevbe Suresi - Aya 49
Içlerinden "Aman bana izin ver, basimi derde sokma" diyen de var. Dikkat et, baslarini asil kendileri derde soktular. Hiç süphesiz cehennem, kâfirleri elbette kusatacaktir.
إِن تُصِبْكَ حَسَنَةٌ تَسُؤْهُمْ ۖ وَإِن تُصِبْكَ مُصِيبَةٌ يَقُولُوا قَدْ أَخَذْنَا أَمْرَنَا مِن قَبْلُ وَيَتَوَلَّوا وَّهُمْ فَرِحُونَ ( 50 ) Tevbe Suresi - Aya 50
Eger sana bir iyilik dokunursa fenalarina gider. Eger sana bir musibet gelirse "Biz zaten tedbirimizi önceden almistik." derler ve sevine sevine dönüp giderler.
قُل لَّن يُصِيبَنَا إِلَّا مَا كَتَبَ اللَّهُ لَنَا هُوَ مَوْلَانَا ۚ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ ( 51 ) Tevbe Suresi - Aya 51
De ki: "Hiçbir zaman bize Allah'in bizim için takdir ettiginden baskasi dokunmaz. O bizim mevlamizdir. Müminler yalnizca Allah'a tevekkül etsinler."
قُلْ هَلْ تَرَبَّصُونَ بِنَا إِلَّا إِحْدَى الْحُسْنَيَيْنِ ۖ وَنَحْنُ نَتَرَبَّصُ بِكُمْ أَن يُصِيبَكُمُ اللَّهُ بِعَذَابٍ مِّنْ عِندِهِ أَوْ بِأَيْدِينَا ۖ فَتَرَبَّصُوا إِنَّا مَعَكُم مُّتَرَبِّصُونَ ( 52 ) Tevbe Suresi - Aya 52
De ki: "Siz bizde iki güzelligin (Zafer veya sehitligin) birinden baskasini mi gözetirsiniz? Biz ise size Allah'in kendi katindan veya bizim elimizle bir azap indirmesini gözetiyoruz. Haydi siz gözetedurun, biz de sizinle beraber gözetmekteyiz."
قُلْ أَنفِقُوا طَوْعًا أَوْ كَرْهًا لَّن يُتَقَبَّلَ مِنكُمْ ۖ إِنَّكُمْ كُنتُمْ قَوْمًا فَاسِقِينَ ( 53 ) Tevbe Suresi - Aya 53
O münafiklara sunu da de ki; gerek isteyerek, gerek istemeyerek infak edip durun. O infak ettikleriniz sizden hiçbir zaman kabul edilmeyecektir. Çünkü siz fasik bir kavimsiniz.
وَمَا مَنَعَهُمْ أَن تُقْبَلَ مِنْهُمْ نَفَقَاتُهُمْ إِلَّا أَنَّهُمْ كَفَرُوا بِاللَّهِ وَبِرَسُولِهِ وَلَا يَأْتُونَ الصَّلَاةَ إِلَّا وَهُمْ كُسَالَىٰ وَلَا يُنفِقُونَ إِلَّا وَهُمْ كَارِهُونَ ( 54 ) Tevbe Suresi - Aya 54
Infaklarin onlardan kabul olunmamasina sebep, gerçekte Allah'a ve Resulüne inanmamalari, namaza ancak üsene üsene gelmeleri, verdiklerini de ancak istemeye istemeye vermeleridir.
فَلَا تُعْجِبْكَ أَمْوَالُهُمْ وَلَا أَوْلَادُهُمْ ۚ إِنَّمَا يُرِيدُ اللَّهُ لِيُعَذِّبَهُم بِهَا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَتَزْهَقَ أَنفُسُهُمْ وَهُمْ كَافِرُونَ ( 55 ) Tevbe Suresi - Aya 55
Onlarin mallari da, evlatlari da sakin seni imrendirmesin. Bu olsa olsa, Allah'in onlari dünya hayatinda bu gibi seylerle azaba ugratmasindan ve canlarinin kâfir olarak çikmasini murat etmis olmasindan baska birsey degildir.
وَيَحْلِفُونَ بِاللَّهِ إِنَّهُمْ لَمِنكُمْ وَمَا هُم مِّنكُمْ وَلَٰكِنَّهُمْ قَوْمٌ يَفْرَقُونَ ( 56 ) Tevbe Suresi - Aya 56
Hiç süphesiz onlar, sizden olduklarina dair yemin de ederler. Halbuki sizden degildirler. Fakat onlar öyle bir kavimdirler ki, korkudan ödleri patliyor.
لَوْ يَجِدُونَ مَلْجَأً أَوْ مَغَارَاتٍ أَوْ مُدَّخَلًا لَّوَلَّوْا إِلَيْهِ وَهُمْ يَجْمَحُونَ ( 57 ) Tevbe Suresi - Aya 57
Eger siginacak bir yer veya barinacak magaralar veyahut girilecek bir delik bulsalardi baslarini diker o tarafa dogru kosarlardi.
وَمِنْهُم مَّن يَلْمِزُكَ فِي الصَّدَقَاتِ فَإِنْ أُعْطُوا مِنْهَا رَضُوا وَإِن لَّمْ يُعْطَوْا مِنْهَا إِذَا هُمْ يَسْخَطُونَ ( 58 ) Tevbe Suresi - Aya 58
Içlerinde (topladigin) sadakalar hakkinda sana tariz eden (dil uzatan) ler de var. Eger o sadakalardan kendilerine verilmisse hosnut olurlar, verilmemisse hemen kizarlar.
وَلَوْ أَنَّهُمْ رَضُوا مَا آتَاهُمُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ وَقَالُوا حَسْبُنَا اللَّهُ سَيُؤْتِينَا اللَّهُ مِن فَضْلِهِ وَرَسُولُهُ إِنَّا إِلَى اللَّهِ رَاغِبُونَ ( 59 ) Tevbe Suresi - Aya 59
Ne olurdu bunlar, Allah ve Resulünün kendilerine verdigine razi olsalar da "Bize Allah yeter. Allah bize lütuf ve ihsanindan yine lutfeder, verir. Bizim bütün ragbetimiz Allah'adir" deselerdi.
إِنَّمَا الصَّدَقَاتُ لِلْفُقَرَاءِ وَالْمَسَاكِينِ وَالْعَامِلِينَ عَلَيْهَا وَالْمُؤَلَّفَةِ قُلُوبُهُمْ وَفِي الرِّقَابِ وَالْغَارِمِينَ وَفِي سَبِيلِ اللَّهِ وَابْنِ السَّبِيلِ ۖ فَرِيضَةً مِّنَ اللَّهِ ۗ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ ( 60 ) Tevbe Suresi - Aya 60
Sadakalar ancak sunlar içindir: Fakirler, yoksullar, o iste çalisan görevliler, müellefe-i kulûb (kalbleri Islâm'a isindirilacaklar), köleler, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmislar. Allah tarafindan böyle farz kilindi. Allah her seyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
وَمِنْهُمُ الَّذِينَ يُؤْذُونَ النَّبِيَّ وَيَقُولُونَ هُوَ أُذُنٌ ۚ قُلْ أُذُنُ خَيْرٍ لَّكُمْ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَيُؤْمِنُ لِلْمُؤْمِنِينَ وَرَحْمَةٌ لِّلَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ ۚ وَالَّذِينَ يُؤْذُونَ رَسُولَ اللَّهِ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ( 61 ) Tevbe Suresi - Aya 61
Yine onlarin içinde öyleleri vardir ki, Peygamber'i incitiyorlar ve "O her söyleneni dinleyen bir kulaktir." diyorlar. De ki; "Sizin için bir hayir kulagidir. Allah'a inanir, müminlere inanir, ayrica sizden iman edenlere de bir rahmettir". Allah'in Resulünü incitenlere acikli bir azap vardir.
يَحْلِفُونَ بِاللَّهِ لَكُمْ لِيُرْضُوكُمْ وَاللَّهُ وَرَسُولُهُ أَحَقُّ أَن يُرْضُوهُ إِن كَانُوا مُؤْمِنِينَ ( 62 ) Tevbe Suresi - Aya 62
Gönlünüzü hos etmek için gelir size yemin ederler. Bunlar eger mümin iseler Allah'i ve Resulünü razi etmeleri daha dogrudur.
أَلَمْ يَعْلَمُوا أَنَّهُ مَن يُحَادِدِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَأَنَّ لَهُ نَارَ جَهَنَّمَ خَالِدًا فِيهَا ۚ ذَٰلِكَ الْخِزْيُ الْعَظِيمُ ( 63 ) Tevbe Suresi - Aya 63
Bilmiyorlar mi ki, kim Allah'a ve Resulüne karsi gelirse, ona muhakkak ki içinde ebedi kalinacak cehennem atesi vardir. Iste rüsvayligin büyügü de budur.
يَحْذَرُ الْمُنَافِقُونَ أَن تُنَزَّلَ عَلَيْهِمْ سُورَةٌ تُنَبِّئُهُم بِمَا فِي قُلُوبِهِمْ ۚ قُلِ اسْتَهْزِئُوا إِنَّ اللَّهَ مُخْرِجٌ مَّا تَحْذَرُونَ ( 64 ) Tevbe Suresi - Aya 64
Münafiklar, kalblerindekileri bütünüyle haber verecek bir sûrenin tepelerine inmesinden çekinirler. De ki, alay edip durun bakalim, Allah o sizin çekindiginiz seyi kesinlikle ortaya çikaracaktir.
وَلَئِن سَأَلْتَهُمْ لَيَقُولُنَّ إِنَّمَا كُنَّا نَخُوضُ وَنَلْعَبُ ۚ قُلْ أَبِاللَّهِ وَآيَاتِهِ وَرَسُولِهِ كُنتُمْ تَسْتَهْزِئُونَ ( 65 ) Tevbe Suresi - Aya 65
Eger kendilerine sorarsan, "Biz sirf lafa dalmis, sakalasiyorduk." derler. De ki: "Allah ile, âyetleri ile ve peygamberi ile mi alay ediyorsunuz?"
لَا تَعْتَذِرُوا قَدْ كَفَرْتُم بَعْدَ إِيمَانِكُمْ ۚ إِن نَّعْفُ عَن طَائِفَةٍ مِّنكُمْ نُعَذِّبْ طَائِفَةً بِأَنَّهُمْ كَانُوا مُجْرِمِينَ ( 66 ) Tevbe Suresi - Aya 66
Bosuna özür dilemeyin, iman ettik dedikten sonra küfrünüzü açiga vurdunuz. Içinizden bir kismini affetsek bile bir kismini suçlarinda israr ettikleri için azabimiza ugratacagiz.
الْمُنَافِقُونَ وَالْمُنَافِقَاتُ بَعْضُهُم مِّن بَعْضٍ ۚ يَأْمُرُونَ بِالْمُنكَرِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمَعْرُوفِ وَيَقْبِضُونَ أَيْدِيَهُمْ ۚ نَسُوا اللَّهَ فَنَسِيَهُمْ ۗ إِنَّ الْمُنَافِقِينَ هُمُ الْفَاسِقُونَ ( 67 ) Tevbe Suresi - Aya 67
Münafiklarin erkekleri de kadinlari da birbirlerine benzerler. Kötülügü emreder, iyilikten sakindirirlar ve Allah yolunda harcamaktan ellerini siki tutarlar. Allah'i unuttular da, Allah da onlari unuttu. Gerçekten de münafiklar hep fâsik kimselerdir.
وَعَدَ اللَّهُ الْمُنَافِقِينَ وَالْمُنَافِقَاتِ وَالْكُفَّارَ نَارَ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا ۚ هِيَ حَسْبُهُمْ ۚ وَلَعَنَهُمُ اللَّهُ ۖ وَلَهُمْ عَذَابٌ مُّقِيمٌ ( 68 ) Tevbe Suresi - Aya 68
Allah, erkek kadin bütün münafiklara ve bütün kâfirlere cehennem atesini ebedî olarak vaad buyurdu. O ates onlara yeter. Allah onlara lânet etmistir. Onlara bitmez tükenmez bir azap vardir.
كَالَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ كَانُوا أَشَدَّ مِنكُمْ قُوَّةً وَأَكْثَرَ أَمْوَالًا وَأَوْلَادًا فَاسْتَمْتَعُوا بِخَلَاقِهِمْ فَاسْتَمْتَعْتُم بِخَلَاقِكُمْ كَمَا اسْتَمْتَعَ الَّذِينَ مِن قَبْلِكُم بِخَلَاقِهِمْ وَخُضْتُمْ كَالَّذِي خَاضُوا ۚ أُولَٰئِكَ حَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ ۖ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ ( 69 ) Tevbe Suresi - Aya 69
(Ey münafiklar!) siz de tipki kendinizden öncekiler gibisiniz. Oysa onlar sizden daha güçlü, kuvvetli, mal ve evlatça sizden daha varlikli idiler. Dünya nimetlerinden paylarina düsen kadar zevk sürdüler. Sizden öncekiler kismetlerine düsen kadariyla nasil zevk sürmek istedilerse siz de onlar gibi kismetinize düsen kadariyla zevk sürmeye baktiniz, siz de sizden önce bataga dalanlar gibi bataga daldiniz. Iste bunlarin dünyada ve ahirette bütün amelleri heder olup gitti ve iste bunlar hep hüsran içinde kalanlardir.
أَلَمْ يَأْتِهِمْ نَبَأُ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ قَوْمِ نُوحٍ وَعَادٍ وَثَمُودَ وَقَوْمِ إِبْرَاهِيمَ وَأَصْحَابِ مَدْيَنَ وَالْمُؤْتَفِكَاتِ ۚ أَتَتْهُمْ رُسُلُهُم بِالْبَيِّنَاتِ ۖ فَمَا كَانَ اللَّهُ لِيَظْلِمَهُمْ وَلَٰكِن كَانُوا أَنفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ ( 70 ) Tevbe Suresi - Aya 70
Onlara, kendilerinden öncekilerin; Nuh Kavmi'nin, Âd'in, Semûd'un, Ibrahim Kavmi'nin, Medyen Ashabi'nin ve o mü'tefikelerin haberi gelmedi mi? Onlarin hepsine peygamberleri delillerle gelmislerdi. Demek ki Allah, onlara zulmetmis degildi, lâkin onlar kendi kendilerine zulmediyorlardi.
وَالْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ ۚ يَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَيُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَيُطِيعُونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ ۚ أُولَٰئِكَ سَيَرْحَمُهُمُ اللَّهُ ۗ إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ ( 71 ) Tevbe Suresi - Aya 71
Erkek ve kadin bütün müminler birbirlerinin dostlari ve velileridirler. Iyiligi emrederler, kötülükten vazgeçirirler, namazi kilarlar, zekâti verirler, Allah'a ve Resulüne itaat ederler. Iste bunlari Allah rahmetiyle yarligayacaktir. Çünkü Allah azîzdir, hakîmdir.
وَعَدَ اللَّهُ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَمَسَاكِنَ طَيِّبَةً فِي جَنَّاتِ عَدْنٍ ۚ وَرِضْوَانٌ مِّنَ اللَّهِ أَكْبَرُ ۚ ذَٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ ( 72 ) Tevbe Suresi - Aya 72
Allah mümin erkeklere ve mümin kadinlara, altlarindan irmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedi kalacaklardir. Hem de Adn cennetlerinde hos meskenler vaad etmistir. Allah'in rizasi ise hepsinden büyüktür. Iste asil büyük kurtulus da budur.
يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ جَاهِدِ الْكُفَّارَ وَالْمُنَافِقِينَ وَاغْلُظْ عَلَيْهِمْ ۚ وَمَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ ۖ وَبِئْسَ الْمَصِيرُ ( 73 ) Tevbe Suresi - Aya 73
Ey Peygamber, kâfirlerle ve münafiklarla savas. Onlara karsi kati ol. Onlarin varacaklari yer cehennemdir ve orasi ne kötü bir yerdir.
يَحْلِفُونَ بِاللَّهِ مَا قَالُوا وَلَقَدْ قَالُوا كَلِمَةَ الْكُفْرِ وَكَفَرُوا بَعْدَ إِسْلَامِهِمْ وَهَمُّوا بِمَا لَمْ يَنَالُوا ۚ وَمَا نَقَمُوا إِلَّا أَنْ أَغْنَاهُمُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ مِن فَضْلِهِ ۚ فَإِن يَتُوبُوا يَكُ خَيْرًا لَّهُمْ ۖ وَإِن يَتَوَلَّوْا يُعَذِّبْهُمُ اللَّهُ عَذَابًا أَلِيمًا فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ ۚ وَمَا لَهُمْ فِي الْأَرْضِ مِن وَلِيٍّ وَلَا نَصِيرٍ ( 74 ) Tevbe Suresi - Aya 74
Onlar, kötü bir sey söylemedik, diyerek Allah'a yemin ederler. Onlar o küfür kelimesini kesinlikle söylediler. Islâm'a girdikten sonra yine kâfirlik ettiler. Ve o basaramadiklari cinayeti tasarladilar. Halbuki intikam almalari için Allah'in, Resulü ile onlari lütfundan zenginlestirmis olmasindan baska bir sebep yoktu. Eger tevbe ederlerse haklarinda hayirli olur. Yok yanasmazlarsa Allah onlari dünyada da, ahirette de acikli bir azaba ugratir. Yeryüzünde onlari koruyacak veya onlara yardim edecek bir kimse de bulunmaz.
وَمِنْهُم مَّنْ عَاهَدَ اللَّهَ لَئِنْ آتَانَا مِن فَضْلِهِ لَنَصَّدَّقَنَّ وَلَنَكُونَنَّ مِنَ الصَّالِحِينَ ( 75 ) Tevbe Suresi - Aya 75
Yine onlardan kimi de Allah'a söyle ahdetmislerdi: "Eger bize lütuf ve kereminden ihsan ederse biz de elbette zekâti veririz ve kesinlikle salihlerden oluruz." diye söz vermislerdi.
فَلَمَّا آتَاهُم مِّن فَضْلِهِ بَخِلُوا بِهِ وَتَوَلَّوا وَّهُم مُّعْرِضُونَ ( 76 ) Tevbe Suresi - Aya 76
Ne zaman ki, Allah lutfedip onlara ihsanda bulundu, onlar da cimrilik edip yüz çevirdiler ve zaten yan çizip duruyorlardi.
فَأَعْقَبَهُمْ نِفَاقًا فِي قُلُوبِهِمْ إِلَىٰ يَوْمِ يَلْقَوْنَهُ بِمَا أَخْلَفُوا اللَّهَ مَا وَعَدُوهُ وَبِمَا كَانُوا يَكْذِبُونَ ( 77 ) Tevbe Suresi - Aya 77
Allah'a verdikleri sözü tutmadiklari ve yalan söyledikleri için, O da bu yaptiklarinin sonucunu kiyamet gününe kadar yüreklerinde sürüp gidecek bir münafikliga çevirdi.
أَلَمْ يَعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَعْلَمُ سِرَّهُمْ وَنَجْوَاهُمْ وَأَنَّ اللَّهَ عَلَّامُ الْغُيُوبِ ( 78 ) Tevbe Suresi - Aya 78
Allah'in, onlarin sirlarini da, fisiltilarini da bilip durdugunu ve Allah'in bütün bilinmeyenleri bildigini hâlâ ögrenemediler mi?
الَّذِينَ يَلْمِزُونَ الْمُطَّوِّعِينَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ فِي الصَّدَقَاتِ وَالَّذِينَ لَا يَجِدُونَ إِلَّا جُهْدَهُمْ فَيَسْخَرُونَ مِنْهُمْ ۙ سَخِرَ اللَّهُ مِنْهُمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ( 79 ) Tevbe Suresi - Aya 79
Müminlerden zekâttan fazla olarak kendi gönülleriyle bagista bulunanlara, bir de güçlerinin yettiginden fazlasini bulamayanlara bakip da onlarla alay edenleri Allah, maskaraya çevirmistir. Onlara pek acikli bir azap vardir.
اسْتَغْفِرْ لَهُمْ أَوْ لَا تَسْتَغْفِرْ لَهُمْ إِن تَسْتَغْفِرْ لَهُمْ سَبْعِينَ مَرَّةً فَلَن يَغْفِرَ اللَّهُ لَهُمْ ۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ كَفَرُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ ۗ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْفَاسِقِينَ ( 80 ) Tevbe Suresi - Aya 80
Onlar için Allah'dan ister magfiret dile, ister dileme. Onlar için yetmis kere magfiret dilesen de yine Allah onlari affetmeyecektir. Bu, onlarin Allah'i ve Resulünü inkâr etmelerinden dolayi böyledir. Allah, böylesine bastan çikmis fasiklar güruhuna hidayet etmez.
فَرِحَ الْمُخَلَّفُونَ بِمَقْعَدِهِمْ خِلَافَ رَسُولِ اللَّهِ وَكَرِهُوا أَن يُجَاهِدُوا بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَقَالُوا لَا تَنفِرُوا فِي الْحَرِّ ۗ قُلْ نَارُ جَهَنَّمَ أَشَدُّ حَرًّا ۚ لَّوْ كَانُوا يَفْقَهُونَ ( 81 ) Tevbe Suresi - Aya 81
Savastan geri kalan münafiklar, Resulullah'in hilafina, onun savasa gitmesine karsilik, oturup kalmalariyla ferahladilar ve mallariyla, canlariyla Allah yolunda cihad etmekten hoslanmadilar, üstelik "Bu sicakta savasa gitmeyin." dediler. De ki: "Cehennem atesi daha sicaktir." Keske anlayabilselerdi.
فَلْيَضْحَكُوا قَلِيلًا وَلْيَبْكُوا كَثِيرًا جَزَاءً بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ ( 82 ) Tevbe Suresi - Aya 82
Kazandiklari günahin cezasi olarak, artik az gülsünler, çok aglasinlar.
فَإِن رَّجَعَكَ اللَّهُ إِلَىٰ طَائِفَةٍ مِّنْهُمْ فَاسْتَأْذَنُوكَ لِلْخُرُوجِ فَقُل لَّن تَخْرُجُوا مَعِيَ أَبَدًا وَلَن تُقَاتِلُوا مَعِيَ عَدُوًّا ۖ إِنَّكُمْ رَضِيتُم بِالْقُعُودِ أَوَّلَ مَرَّةٍ فَاقْعُدُوا مَعَ الْخَالِفِينَ ( 83 ) Tevbe Suresi - Aya 83
Eger Allah, seni onlardan bir kisminin yanina döndürür de onlar baska bir cihada seninle birlikte çikmak için senden izin isterlerse, de ki; "Artik siz hiçbir zaman benimle çikamayacaksiniz. Daha önce oturup kalmaktan hoslaniyordunuz. Bundan böyle artik geride kalanlarla beraber oturup kalin."
وَلَا تُصَلِّ عَلَىٰ أَحَدٍ مِّنْهُم مَّاتَ أَبَدًا وَلَا تَقُمْ عَلَىٰ قَبْرِهِ ۖ إِنَّهُمْ كَفَرُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ وَمَاتُوا وَهُمْ فَاسِقُونَ ( 84 ) Tevbe Suresi - Aya 84
Ve onlardan biri ölürse asla namazini kilma ve kabirinin basina gidip durma. Çünkü onlar Allah'i ve Resulünü tanimadilar. Ve fasik olarak can verdiler.
وَلَا تُعْجِبْكَ أَمْوَالُهُمْ وَأَوْلَادُهُمْ ۚ إِنَّمَا يُرِيدُ اللَّهُ أَن يُعَذِّبَهُم بِهَا فِي الدُّنْيَا وَتَزْهَقَ أَنفُسُهُمْ وَهُمْ كَافِرُونَ ( 85 ) Tevbe Suresi - Aya 85
Onlarin ne mallari, ne de evlatlari seni imrendirmesin. Allah, onlari dünyada bunlarla cezalandirmayi ve canlarinin kâfir olarak çikmasini murad ediyor, baska degil.
وَإِذَا أُنزِلَتْ سُورَةٌ أَنْ آمِنُوا بِاللَّهِ وَجَاهِدُوا مَعَ رَسُولِهِ اسْتَأْذَنَكَ أُولُو الطَّوْلِ مِنْهُمْ وَقَالُوا ذَرْنَا نَكُن مَّعَ الْقَاعِدِينَ ( 86 ) Tevbe Suresi - Aya 86
"Allah'a iman edin ve Resulü ile birlikte cihada gidin." diye bir sûre indirildigi zaman, içlerinden mal mülk sahibi olanlar senden izin istediler ve "Birak bizi oturanlarla beraber oturalim." dediler.
رَضُوا بِأَن يَكُونُوا مَعَ الْخَوَالِفِ وَطُبِعَ عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ فَهُمْ لَا يَفْقَهُونَ ( 87 ) Tevbe Suresi - Aya 87
Onlar, oturanlarla beraber oturmaktan hoslandilar. Kalblerine mühür vuruldu. Bundan dolayi onlar anlayissizdirlar.
لَٰكِنِ الرَّسُولُ وَالَّذِينَ آمَنُوا مَعَهُ جَاهَدُوا بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ ۚ وَأُولَٰئِكَ لَهُمُ الْخَيْرَاتُ ۖ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ ( 88 ) Tevbe Suresi - Aya 88
Fakat Peygamber ve onunla beraber olan müminler mallariyla, canlariyla cihad ettiler. Iste bütün hayirlar onlarindir. Murada erenler de iste onlardir.
أَعَدَّ اللَّهُ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا ۚ ذَٰلِكَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ ( 89 ) Tevbe Suresi - Aya 89
Allah onlara, altindan irmaklar akan cennetler hazirladi. Içlerinde ebedi kalacaklar. Iste o büyük kurtulus budur.
وَجَاءَ الْمُعَذِّرُونَ مِنَ الْأَعْرَابِ لِيُؤْذَنَ لَهُمْ وَقَعَدَ الَّذِينَ كَذَبُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ ۚ سَيُصِيبُ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ( 90 ) Tevbe Suresi - Aya 90
Bedevilerden özür bahane edenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah'a ve Resulüne yalan söyleyenler de oturdular kaldilar. Bunlardan kâfir olanlara acikli bir azap isabet edecektir.
لَّيْسَ عَلَى الضُّعَفَاءِ وَلَا عَلَى الْمَرْضَىٰ وَلَا عَلَى الَّذِينَ لَا يَجِدُونَ مَا يُنفِقُونَ حَرَجٌ إِذَا نَصَحُوا لِلَّهِ وَرَسُولِهِ ۚ مَا عَلَى الْمُحْسِنِينَ مِن سَبِيلٍ ۚ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ ( 91 ) Tevbe Suresi - Aya 91
Allah ve Resulü adina nasihat ettikleri takdirde ne zayiflara, ne hastalara, ne de verecek birsey bulamayan yoksullara savastan kalmaktan dolayi bir günah yoktur. Iyilik edenleri ayiplamaya bir yol yoktur. Allah gafurdur, rahîmdir.
وَلَا عَلَى الَّذِينَ إِذَا مَا أَتَوْكَ لِتَحْمِلَهُمْ قُلْتَ لَا أَجِدُ مَا أَحْمِلُكُمْ عَلَيْهِ تَوَلَّوا وَّأَعْيُنُهُمْ تَفِيضُ مِنَ الدَّمْعِ حَزَنًا أَلَّا يَجِدُوا مَا يُنفِقُونَ ( 92 ) Tevbe Suresi - Aya 92
Kendilerini bindirip savasa gönderesin diye gönüllü olarak sana geldiklerinde, "Sizi bindirecek birsey bulamiyorum." dedigin zaman, bu ugurda harcayacaklari birsey bulamadiklarindan dolayi üzülüp gözlerinden yas döke döke geri dönüp gidenlere de bir günah yoktur.
إِنَّمَا السَّبِيلُ عَلَى الَّذِينَ يَسْتَأْذِنُونَكَ وَهُمْ أَغْنِيَاءُ ۚ رَضُوا بِأَن يَكُونُوا مَعَ الْخَوَالِفِ وَطَبَعَ اللَّهُ عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ فَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ ( 93 ) Tevbe Suresi - Aya 93
Kinamaya yol, ancak zengin olduklari halde geri kalmak için senden izin isteyenleredir. Bunlar geri kalanlarla beraber olmayi tercih ettiler. Allah da kalblerini mühürledi. Onlar, artik baslarina gelecegi bilmezler.
يَعْتَذِرُونَ إِلَيْكُمْ إِذَا رَجَعْتُمْ إِلَيْهِمْ ۚ قُل لَّا تَعْتَذِرُوا لَن نُّؤْمِنَ لَكُمْ قَدْ نَبَّأَنَا اللَّهُ مِنْ أَخْبَارِكُمْ ۚ وَسَيَرَى اللَّهُ عَمَلَكُمْ وَرَسُولُهُ ثُمَّ تُرَدُّونَ إِلَىٰ عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ ( 94 ) Tevbe Suresi - Aya 94
Savastan dönüp yanlarina geldiginizde size özür beyan edecekler. De ki: "Özür beyan etmeyin. Size kesinlikle inanmayiz. Allah bize, sizin durumunuzdan haberler verdi". Bundan sonra da Allah ve Resulü yaptiklarinizi görecektir. Daha sonra da gizliyi ve âsikâri bilen Allah'a döndürüleceksiniz. O vakit O, size neler yapmis oldugunuzu tek tek haber verecektir.
سَيَحْلِفُونَ بِاللَّهِ لَكُمْ إِذَا انقَلَبْتُمْ إِلَيْهِمْ لِتُعْرِضُوا عَنْهُمْ ۖ فَأَعْرِضُوا عَنْهُمْ ۖ إِنَّهُمْ رِجْسٌ ۖ وَمَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ جَزَاءً بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ ( 95 ) Tevbe Suresi - Aya 95
Dönüp de yanlarina geldiginizde kendilerinden yüz çeviresiniz (hesaba çekmekten vazgeçesiniz) diye Allah'a yemin edecekler. Siz de onlardan yüz çevirin. Çünkü onlar gerçekten murdar kimselerdir. Yaptiklarinin cezasi olarak nihayet varacaklari yer cehennemdir.
يَحْلِفُونَ لَكُمْ لِتَرْضَوْا عَنْهُمْ ۖ فَإِن تَرْضَوْا عَنْهُمْ فَإِنَّ اللَّهَ لَا يَرْضَىٰ عَنِ الْقَوْمِ الْفَاسِقِينَ ( 96 ) Tevbe Suresi - Aya 96
Kendilerinden razi olasiniz diye size yemin ederler. Eger siz onlardan razi olursaniz, sunu bilin ki Allah, o fasiklar güruhundan kesinlikle razi olmaz.
الْأَعْرَابُ أَشَدُّ كُفْرًا وَنِفَاقًا وَأَجْدَرُ أَلَّا يَعْلَمُوا حُدُودَ مَا أَنزَلَ اللَّهُ عَلَىٰ رَسُولِهِ ۗ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ ( 97 ) Tevbe Suresi - Aya 97
Bedeviler inkâr ve münafiklik bakimindan daha beterdirler. Bununla beraber Allah'in, Resulüne indirdigi (hükümlerin) sinirlarini bilmemeye daha yatkindirlar. Allah alîmdir, hakîmdir,
وَمِنَ الْأَعْرَابِ مَن يَتَّخِذُ مَا يُنفِقُ مَغْرَمًا وَيَتَرَبَّصُ بِكُمُ الدَّوَائِرَ ۚ عَلَيْهِمْ دَائِرَةُ السَّوْءِ ۗ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ ( 98 ) Tevbe Suresi - Aya 98
Bedevilerden kimi de var ki, verdigini angarya sayar ve sizin üzerinize belalar gelmesini bekler. O çirkin belalar kendi baslarina olsun! Allah herseyi isitendir, bilendir.
وَمِنَ الْأَعْرَابِ مَن يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَيَتَّخِذُ مَا يُنفِقُ قُرُبَاتٍ عِندَ اللَّهِ وَصَلَوَاتِ الرَّسُولِ ۚ أَلَا إِنَّهَا قُرْبَةٌ لَّهُمْ ۚ سَيُدْخِلُهُمُ اللَّهُ فِي رَحْمَتِهِ ۗ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ ( 99 ) Tevbe Suresi - Aya 99
Yine bedevilerden kimi de vardir ki, Allah'a ve ahiret gününe inanir ve harcadigini Allah katinda yakinliklara ve Peygamber'in dualarini almaya vesile sayar. Gerçekten de bu, onlar için bir yakinliktir. Allah onlari rahmeti içine koyacaktir. Süphesiz ki, Allah bagislayicidir ve rahmet edicidir.
وَالسَّابِقُونَ الْأَوَّلُونَ مِنَ الْمُهَاجِرِينَ وَالْأَنصَارِ وَالَّذِينَ اتَّبَعُوهُم بِإِحْسَانٍ رَّضِيَ اللَّهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُ وَأَعَدَّ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي تَحْتَهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا ۚ ذَٰلِكَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ ( 100 ) Tevbe Suresi - Aya 100
Muhacir ve Ensar'dan Islâm'a ilk önce girenlerin basta gelenleri ve iyi amellerle onlarin ardinca gidenler var ya, iste Allah onlardan razi oldu, onlar da Allah'dan razi oldular ve onlara, altlarinda irmaklar akan cennetler hazirladi ki, içlerinde ebedi kalacaklar. Iste büyük ve muhtesem kurtulus budur.
وَمِمَّنْ حَوْلَكُم مِّنَ الْأَعْرَابِ مُنَافِقُونَ ۖ وَمِنْ أَهْلِ الْمَدِينَةِ ۖ مَرَدُوا عَلَى النِّفَاقِ لَا تَعْلَمُهُمْ ۖ نَحْنُ نَعْلَمُهُمْ ۚ سَنُعَذِّبُهُم مَّرَّتَيْنِ ثُمَّ يُرَدُّونَ إِلَىٰ عَذَابٍ عَظِيمٍ ( 101 ) Tevbe Suresi - Aya 101
Hem çevrenizdeki bedevilerden münafiklar var, hem de Medine halkindan münafiklikta israr edenler var. Sen onlari bilmezsin. Onlari biz biliriz. Biz onlari iki kere azaba ugratacagiz. Daha sonra da büyük bir azaba itilecekler.
وَآخَرُونَ اعْتَرَفُوا بِذُنُوبِهِمْ خَلَطُوا عَمَلًا صَالِحًا وَآخَرَ سَيِّئًا عَسَى اللَّهُ أَن يَتُوبَ عَلَيْهِمْ ۚ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ ( 102 ) Tevbe Suresi - Aya 102
Onlardan bir kismi günahlarini itiraf ettiler. Ve iyi bir amelle kötü bir ameli karistirdilar. Ola ki, Allah tevbelerini kabul eder. Çünkü Allah gafurdur, rahîmdir.
خُذْ مِنْ أَمْوَالِهِمْ صَدَقَةً تُطَهِّرُهُمْ وَتُزَكِّيهِم بِهَا وَصَلِّ عَلَيْهِمْ ۖ إِنَّ صَلَاتَكَ سَكَنٌ لَّهُمْ ۗ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ ( 103 ) Tevbe Suresi - Aya 103
Onlarin mallarindan sadaka al ki, onunla kendilerini temizlersin, tertemiz edersin. Bir de haklarinda hayir dua et. Çünkü senin duan kalblerini yatistirir. Allah isitendir, bilendir.
أَلَمْ يَعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ هُوَ يَقْبَلُ التَّوْبَةَ عَنْ عِبَادِهِ وَيَأْخُذُ الصَّدَقَاتِ وَأَنَّ اللَّهَ هُوَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ ( 104 ) Tevbe Suresi - Aya 104
Onlar bilmiyorlar mi ki, Allah kullarinin tevbesini kabul eder ve sadakalari da alir. Allah tevbeleri kabul edendir, çok merhametlidir.
وَقُلِ اعْمَلُوا فَسَيَرَى اللَّهُ عَمَلَكُمْ وَرَسُولُهُ وَالْمُؤْمِنُونَ ۖ وَسَتُرَدُّونَ إِلَىٰ عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ ( 105 ) Tevbe Suresi - Aya 105
Ve de ki; "Çalisin! Yaptiklarinizi hem Allah görecek, hem Resulü, hem de müminler görecektir. Sonra da gizliyi ve açigi bilen Allah'in huzuruna iletileceksiniz. Iste o zaman, neler yaptiginizi size O bildirecektir.
وَآخَرُونَ مُرْجَوْنَ لِأَمْرِ اللَّهِ إِمَّا يُعَذِّبُهُمْ وَإِمَّا يَتُوبُ عَلَيْهِمْ ۗ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ ( 106 ) Tevbe Suresi - Aya 106
Savasa katilmayanlardan diger bir kisminin affi da Allah'in emrini beklemek için geri birakilmistir. Ya kendilerini cezalandirir ya da tevbelerini kabul eder. Allah alîmdir, hakîmdir.
وَالَّذِينَ اتَّخَذُوا مَسْجِدًا ضِرَارًا وَكُفْرًا وَتَفْرِيقًا بَيْنَ الْمُؤْمِنِينَ وَإِرْصَادًا لِّمَنْ حَارَبَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ مِن قَبْلُ ۚ وَلَيَحْلِفُنَّ إِنْ أَرَدْنَا إِلَّا الْحُسْنَىٰ ۖ وَاللَّهُ يَشْهَدُ إِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ ( 107 ) Tevbe Suresi - Aya 107
Bir de müslümanlara zarar vermek, kâfirlik etmek ve müslümanlarin arasina ayrilik sokmak ve daha önce Allah ve Resulü'ne karsi savas açmis olani beklemek için mescid yapanlar var. "Iyilikten baska bir maksadimiz yoktu." diye yemin de edecekler. Fakat bunlarin kesinlikle yalanci olduklarina Allah sahittir.
لَا تَقُمْ فِيهِ أَبَدًا ۚ لَّمَسْجِدٌ أُسِّسَ عَلَى التَّقْوَىٰ مِنْ أَوَّلِ يَوْمٍ أَحَقُّ أَن تَقُومَ فِيهِ ۚ فِيهِ رِجَالٌ يُحِبُّونَ أَن يَتَطَهَّرُوا ۚ وَاللَّهُ يُحِبُّ الْمُطَّهِّرِينَ ( 108 ) Tevbe Suresi - Aya 108
O mescit içinde sen kesinlikle namaza durma. Ta ilk gününde temeli takva üzerine kurulan mescit elbette içinde namaz kilmana daha layiktir. Onun içinde günahlarindan arinmayi seven kisiler vardir. Allah da arinmis, ak pak olmus olanlari sever.
أَفَمَنْ أَسَّسَ بُنْيَانَهُ عَلَىٰ تَقْوَىٰ مِنَ اللَّهِ وَرِضْوَانٍ خَيْرٌ أَم مَّنْ أَسَّسَ بُنْيَانَهُ عَلَىٰ شَفَا جُرُفٍ هَارٍ فَانْهَارَ بِهِ فِي نَارِ جَهَنَّمَ ۗ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ ( 109 ) Tevbe Suresi - Aya 109
O halde binasini Allah korkusu ve Allah rizasi üzerine kurmus olan mi hayirlidir, yoksa binasini yikilmak üzere olan bir uçurumun kenarina kurup da onunla birlikte cehenneme yuvarlanan mi daha hayirli? Allah, zalimler güruhunu hidayete erdirmez.
لَا يَزَالُ بُنْيَانُهُمُ الَّذِي بَنَوْا رِيبَةً فِي قُلُوبِهِمْ إِلَّا أَن تَقَطَّعَ قُلُوبُهُمْ ۗ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ ( 110 ) Tevbe Suresi - Aya 110
Onlarin kurmus olduklari bu türlü binalar, kalpleri parça parça olmadikça, kalblerinde bir nifak dügümü olup kalacaktir. Allah, alîmdir, hakîmdir.
إِنَّ اللَّهَ اشْتَرَىٰ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ أَنفُسَهُمْ وَأَمْوَالَهُم بِأَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَ ۚ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَيَقْتُلُونَ وَيُقْتَلُونَ ۖ وَعْدًا عَلَيْهِ حَقًّا فِي التَّوْرَاةِ وَالْإِنجِيلِ وَالْقُرْآنِ ۚ وَمَنْ أَوْفَىٰ بِعَهْدِهِ مِنَ اللَّهِ ۚ فَاسْتَبْشِرُوا بِبَيْعِكُمُ الَّذِي بَايَعْتُم بِهِ ۚ وَذَٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ ( 111 ) Tevbe Suresi - Aya 111
Allah, müminlerden, canlarini ve mallarini, kendilerine cennet vermek üzere satin almistir: Allah yolunda çarpisacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler. Bu, Tevrat'ta da, Incil'de de Kur'ân'da da Allah'in kendi üzerine yüklendigi bir ahittir. Allah'dan ziyade ahdine riayet edecek kim vardir? O halde yaptiginiz alis-veris ahdinden dolayi size müjdeler olsun! Ve iste o büyük kurtulus budur.
التَّائِبُونَ الْعَابِدُونَ الْحَامِدُونَ السَّائِحُونَ الرَّاكِعُونَ السَّاجِدُونَ الْآمِرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّاهُونَ عَنِ الْمُنكَرِ وَالْحَافِظُونَ لِحُدُودِ اللَّهِ ۗ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ ( 112 ) Tevbe Suresi - Aya 112
(Bunlar), O tevbekâr olanlar, o ibadet edenler, o hamd edenler, o oruçlular, o rükua varanlar, o secdeye kapananlar, iyiligi emredip, kötülükten vazgeçirenler, Allah'in hududunu koruyanlar (emirleriyle yasaklarinin ölçülerine riayet edenler)dir. Müjde ver o müminlere, müjde!
مَا كَانَ لِلنَّبِيِّ وَالَّذِينَ آمَنُوا أَن يَسْتَغْفِرُوا لِلْمُشْرِكِينَ وَلَوْ كَانُوا أُولِي قُرْبَىٰ مِن بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمْ أَنَّهُمْ أَصْحَابُ الْجَحِيمِ ( 113 ) Tevbe Suresi - Aya 113
Ne peygambere, ne iman edenlere akraba bile olsalar cehennemlik olduklari iyice belli olduktan sonra müsriklere istigfar etmek yoktur.
وَمَا كَانَ اسْتِغْفَارُ إِبْرَاهِيمَ لِأَبِيهِ إِلَّا عَن مَّوْعِدَةٍ وَعَدَهَا إِيَّاهُ فَلَمَّا تَبَيَّنَ لَهُ أَنَّهُ عَدُوٌّ لِّلَّهِ تَبَرَّأَ مِنْهُ ۚ إِنَّ إِبْرَاهِيمَ لَأَوَّاهٌ حَلِيمٌ ( 114 ) Tevbe Suresi - Aya 114
Ibrahim'in babasi için istigfar etmesi de sirf ona vermis oldugu bir sözden dolayi idi. Böyle iken onun bir Allah düsmani oldugu kendisine açiklaninca o isten vazgeçti. Süphesiz ki Ibrahim, çok bagri yanik, çok halim birisi idi.
وَمَا كَانَ اللَّهُ لِيُضِلَّ قَوْمًا بَعْدَ إِذْ هَدَاهُمْ حَتَّىٰ يُبَيِّنَ لَهُم مَّا يَتَّقُونَ ۚ إِنَّ اللَّهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ ( 115 ) Tevbe Suresi - Aya 115
Allah, bir kavmi hidayete erdirdikten sonra, nelerden sakinacaklarini kendilerine iyice açiklamadikça dalalete düsürmez. Gerçek su ki, Allah her seyi bilir.
إِنَّ اللَّهَ لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۖ يُحْيِي وَيُمِيتُ ۚ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ اللَّهِ مِن وَلِيٍّ وَلَا نَصِيرٍ ( 116 ) Tevbe Suresi - Aya 116
Hiç süphesiz, göklerin ve yerin mülkü Allah'indir. O, diriltir de, öldürür de. Size O'ndan baska ne bir dost vardir, ne de bir yardimci.
لَّقَد تَّابَ اللَّهُ عَلَى النَّبِيِّ وَالْمُهَاجِرِينَ وَالْأَنصَارِ الَّذِينَ اتَّبَعُوهُ فِي سَاعَةِ الْعُسْرَةِ مِن بَعْدِ مَا كَادَ يَزِيغُ قُلُوبُ فَرِيقٍ مِّنْهُمْ ثُمَّ تَابَ عَلَيْهِمْ ۚ إِنَّهُ بِهِمْ رَءُوفٌ رَّحِيمٌ ( 117 ) Tevbe Suresi - Aya 117
Andolsun ki, Allah, yine peygambere ve en zor gününde ona uyan Muhacirler'le Ensar'a, içlerinden bir kisminin kalbleri az kalsin kayacak gibi olmusken, tevbe nasip etti de lutfedip tevbelerini kabul buyurdu. Çünkü O, gerçekten çok sefkatli, çok bagislayicidir.
وَعَلَى الثَّلَاثَةِ الَّذِينَ خُلِّفُوا حَتَّىٰ إِذَا ضَاقَتْ عَلَيْهِمُ الْأَرْضُ بِمَا رَحُبَتْ وَضَاقَتْ عَلَيْهِمْ أَنفُسُهُمْ وَظَنُّوا أَن لَّا مَلْجَأَ مِنَ اللَّهِ إِلَّا إِلَيْهِ ثُمَّ تَابَ عَلَيْهِمْ لِيَتُوبُوا ۚ إِنَّ اللَّهَ هُوَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ ( 118 ) Tevbe Suresi - Aya 118
Allah, haklarinda hüküm beklenen o üç kisiyi de bagisladi. Çünkü o derece bunalmislardi ki, yeryüzü bütün genisligine ragmen onlara dar gelmeye baslamisti, vicdanlari da kendilerini sikintiya sokmustu. Allah'dan kurtulusun, ancak Allah'a siginmakta oldugunu anlamislardi. Sonra da Allah, onlari tevbekâr olmaya muvaffak kildi da tevbelerini kabul buyurdu. Süphesiz ki Allah, tevbeleri çok çok kabul edendir, çok merhametli olandir.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَكُونُوا مَعَ الصَّادِقِينَ ( 119 ) Tevbe Suresi - Aya 119
Ey iman edenler! Allah'dan korkun ve dogrularla beraber olun.
مَا كَانَ لِأَهْلِ الْمَدِينَةِ وَمَنْ حَوْلَهُم مِّنَ الْأَعْرَابِ أَن يَتَخَلَّفُوا عَن رَّسُولِ اللَّهِ وَلَا يَرْغَبُوا بِأَنفُسِهِمْ عَن نَّفْسِهِ ۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ لَا يُصِيبُهُمْ ظَمَأٌ وَلَا نَصَبٌ وَلَا مَخْمَصَةٌ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَلَا يَطَئُونَ مَوْطِئًا يَغِيظُ الْكُفَّارَ وَلَا يَنَالُونَ مِنْ عَدُوٍّ نَّيْلًا إِلَّا كُتِبَ لَهُم بِهِ عَمَلٌ صَالِحٌ ۚ إِنَّ اللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجْرَ الْمُحْسِنِينَ ( 120 ) Tevbe Suresi - Aya 120
Medine halkina ve civardaki bedevilere, Resulullah'in emrine aykiri hareket etmek uygun olmadigi gibi, onun katlandigi zahmetlere öbürlerinin katlanmaya yanasmamalari da yakisik almaz. Çünkü onlarin Allah yolunda çektikleri hiçbir susuzluk, hiçbir yorgunluk ve hiçbir açlik, ayrica kâfirleri öfkelendirecek ayak bastiklari hiçbir yer veya düsmana karsi elde ettikleri hiçbir basari yoktur ki, karsiliginda kendilerine salih bir amel yazilmis olmasin. Çünkü Allah, güzel is yapanlarin mükafatini zayi etmez.
وَلَا يُنفِقُونَ نَفَقَةً صَغِيرَةً وَلَا كَبِيرَةً وَلَا يَقْطَعُونَ وَادِيًا إِلَّا كُتِبَ لَهُمْ لِيَجْزِيَهُمُ اللَّهُ أَحْسَنَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ ( 121 ) Tevbe Suresi - Aya 121
Onlarin, Allah yolunda yaptiklari küçük veya büyük her harcama veya geçtikleri her vadi karsiliginda, yaptiklari isin daha güzeliyle Allah'in kendilerini mükâfatlandirmasi için sevap yazilmamasi mümkün degildir.
وَمَا كَانَ الْمُؤْمِنُونَ لِيَنفِرُوا كَافَّةً ۚ فَلَوْلَا نَفَرَ مِن كُلِّ فِرْقَةٍ مِّنْهُمْ طَائِفَةٌ لِّيَتَفَقَّهُوا فِي الدِّينِ وَلِيُنذِرُوا قَوْمَهُمْ إِذَا رَجَعُوا إِلَيْهِمْ لَعَلَّهُمْ يَحْذَرُونَ ( 122 ) Tevbe Suresi - Aya 122
Bununla beraber müminlerin hepsinin birden topyekün savasa katilmalari uygun degildir. Her kabileden bir kisim insanlar da din ilimlerinde derinlesmeli ve kabileleri savastan dönüp gelince onlari uyarmalidir ki, böylece Allah'in azabindan sakinirlar.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قَاتِلُوا الَّذِينَ يَلُونَكُم مِّنَ الْكُفَّارِ وَلْيَجِدُوا فِيكُمْ غِلْظَةً ۚ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ مَعَ الْمُتَّقِينَ ( 123 ) Tevbe Suresi - Aya 123
Ey iman edenler, önce yakin çevrenizdeki kâfirlerle savasin ki, sizde bir güç ve kuvvet oldugunu görsünler. Ve iyi bilin ki, Allah müttakilerle beraberdir.
وَإِذَا مَا أُنزِلَتْ سُورَةٌ فَمِنْهُم مَّن يَقُولُ أَيُّكُمْ زَادَتْهُ هَٰذِهِ إِيمَانًا ۚ فَأَمَّا الَّذِينَ آمَنُوا فَزَادَتْهُمْ إِيمَانًا وَهُمْ يَسْتَبْشِرُونَ ( 124 ) Tevbe Suresi - Aya 124
Bir sûre indirildigi zaman, içlerinden biri çikar, "Bu sûre hanginizin imanini arttirdi?" der. Fakat müminlere gelince, aslinda her inen sûre onlarin imanini arttirmistir ve onlar sürekli olarak müjdelenip duruyorlar.
وَأَمَّا الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ فَزَادَتْهُمْ رِجْسًا إِلَىٰ رِجْسِهِمْ وَمَاتُوا وَهُمْ كَافِرُونَ ( 125 ) Tevbe Suresi - Aya 125
Kalblerinde bir hastalik olanlara gelince, onlarin da murdarliklarina (küfürlerine) murdarlik (küfür) katmistir ve kâfir olarak ölüp gitmislerdir.
أَوَلَا يَرَوْنَ أَنَّهُمْ يُفْتَنُونَ فِي كُلِّ عَامٍ مَّرَّةً أَوْ مَرَّتَيْنِ ثُمَّ لَا يَتُوبُونَ وَلَا هُمْ يَذَّكَّرُونَ ( 126 ) Tevbe Suresi - Aya 126
Onlar (münafiklar) her yil bir veya iki kere kendilerinin çesitli belalara ugratildiklarini görmüyorlar mi? Böyle iken yine de tevbe etmiyor ve ibret almiyorlar.
وَإِذَا مَا أُنزِلَتْ سُورَةٌ نَّظَرَ بَعْضُهُمْ إِلَىٰ بَعْضٍ هَلْ يَرَاكُم مِّنْ أَحَدٍ ثُمَّ انصَرَفُوا ۚ صَرَفَ اللَّهُ قُلُوبَهُم بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لَّا يَفْقَهُونَ ( 127 ) Tevbe Suresi - Aya 127
Aleyhlerinde bir sûre indirilince, "Sizi birisi görüyor mu?" diye birbirlerine göz ederler, sonra da sivisir giderler. Allah onlarin kalblerini (imandan) çevirmistir. Bu yüzden onlar anlayissiz bir kavimdirler.
لَقَدْ جَاءَكُمْ رَسُولٌ مِّنْ أَنفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُم بِالْمُؤْمِنِينَ رَءُوفٌ رَّحِيمٌ ( 128 ) Tevbe Suresi - Aya 128
Andolsun size içinizden öyle bir peygamber geldi ki, gayet izzetli ve sereflidir. Sikintiya düsmeniz ona çok agir gelir üstünüze titrer, müminlere gayet merhametli ve sefkatlidir.
فَإِن تَوَلَّوْا فَقُلْ حَسْبِيَ اللَّهُ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ۖ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ ۖ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ ( 129 ) Tevbe Suresi - Aya 129
Eger aldirmazlarsa onlara de ki: Bana Allah yeter. O'ndan baska ilâh yoktur. Ben O'na dayanmaktayim ve O, o büyük Ars'in Rabbidir.
Facebook Twitter Google+ Pinterest Reddit StumbleUpon Linkedin Tumblr Google Bookmarks Email


Select language



Select surah


شبكة تواصل العائلية 1445 هـ
Powered by Quran For All version 2
www.al-naddaf.com ©1445h